Teknolojiler
ve değişen demografiler işgücünü yeniden tanımlamakta oldukları için, şirketler
de 21. yüzyılda işyerinde öğrenmeyi yeniden tanımlamaya başlamışlardır.Geçtiğimiz
yüzyılın büyük bir kısmında işyerinde öğrenme temelde aynı kalırken, bulut
teknolojisindeki ve mobil cihazlardaki yeni ilerlemeler, son derece teknoloji
meraklısı olan bir jenerasyonun ortaya çıkması ve insanoğlunun en iyi ne
şekilde öğrendiğine dair bilgilerin artması, çalışma ortamında öğrenmenin daha
rahat ve yenilikçi yöntemlerine yönelik büyümekte olan bir talebi harekete
geçirmektedirler.
İşyerinde
öğrenmenin yakın zamanda, merkezi olmayan birebir öğrenme, sosyal işbirliği ve
ekip bazlı faaliyetlere daha fazla odaklanması beklenmektedir. Bu yeni
yöntemler mobil olarak sunulacak olup, eğitime erişimin sürekli ve her an
ulaşılabilir olmasını sağlayacaktır.
Ayrıca,
işyerinde öğrenmenin, daha deneysel ve ilişki tabanlı bir hale gelmesi ve
böylelikle şirketlerin çalışanlarının bilgi ve becerileri nasıl kazandıklarıyla
daha az, uzmanlıklarını ispatlama kabiliyetleriyle daha fazla ilgilenmeleri
beklenmektedir.
Bu
durum, sertifikasyonlar ve bilgi değerlendirmelerini odak noktası haline
gelirken, şirketler tarafından desteklenen eğitimlerin öneminin azalacağı
anlamına gelmektedir.
Çalışanların,
bilginin değişim hızına ve günümüzde yeni bir trend teşkil eden “her zaman
çalışır durumda (always-on)” kültürüne ayak uydurabilmek amacıyla öğrenme
faaliyetlerinde proaktif olmaları gerekeceği için, işyerinde öğrenme toplum
tarafından yeniden tanımlanmaktadır.
Bir
eğitim dersini beklemeleri, çalışanların eğitim faaliyetleri açısından gecikmeleri
veya kariyerlerini tamamen raydan çıkarmaları riskine yol açabilir.
Aynı
zamanda, öğrenme programının “etkinliğini” çalışanların katıldığı ders
sayısıyla ölçmekten ziyade, öğrenme faaliyetleri ile bunların işletme üzerinde
doğurdukları etkileri ilişkilendirme imkanı sağlayarak eğitim programlarının
“etkinliğini” ölçmek şirketlere yeni bir yöntem sunacağı için, büyük veriler ve
analizler de işyerinde öğrenmeyi yeniden tanımlayacaklardır.
*Alıntı
; Forbes (10/16/13) Dearborn, Jenny Web
Link
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder