1-Firma Türkiye ‘de çalışabilmesi için tüm yasal süreçleri tamamlamış mı?
a)Mal ya da hizmet ticareti ( ya da aracılık hizmeti ) yapan ilgili firma Türkiye de ticari faaliyet tescilini yapmış mı? Ticaret Tescil belgesi var mı?
b)e-para, coin vb. ticareti yapan ilgili firmanın faaliyet tescili yapılmış mı? Faaliyeti Resmi Gazetede ilan edilmiş mi?
Bu konudaki önemli detay:
Birinci gruba giren doğrudan satış firmalarının tescili Ticaret Sicil Memurluğunda yapılırken, ikinci gruba giren firmaların faaliyet ilanı Resmi Gazetede yapılır.
Sorgu:
Yukarıdaki sorulara verilen cevaplar “ Evet “ ise ve ilgili bu belgeleri mutlaka görüldükten ve doğruluğundan emin olunduktan sonra önerilen firma ile ilgilenilebilir. Aksi durumda kesinlikle firmadan ve öneriden uzak durulmalıdır.
Sonuç:
Sonuç:
a) Önerilen işe ait firmanın Türkiye de çalışabilmesi için gerekli olan izinleri alınmamışsa, bu belgeleri yok ise ( müracaat edilmiş olsa dahi ) önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir. Yasal süreci bitirmemiş hiçbir firmaya kesinlikle üye olunmamalı ve yatırım yapılmamalı ve böyle yapılara üye toplama girişiminde bulunmamalıdır.
b) Özellikle e-para ve coin vb. işleri yapan firmaların izin aldıkları faaliyet alanları ( Ticaret tescilleri ) birbirinden farklı oluşuna dikkat edilmelidir.
c) Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yasal olarak muhatap bulamayacağımız bir firmaya katılmak ve üye toplamak birçok yönden yasadışıdır.
*Ürüne / Hizmete ait belgeler
2-Firmanın Türkiye ‘deki ticaretine esas olan ürünlerin ya da hizmetlerin yasal izinleri, buna ilişkin belgeleri var mı?
a)Firma yabancı ise ithalat belgeleri, gümrük izinleri var mı? Resmi sitesinde, broşürlerinde, kataloglarında vb. yerlerde açıkça gösteriliyor mu?
b)Firma yerli ise konusuna göre ilgili makamlardan izinleri alınmış mı? Resmi sitesinde, broşürlerinde, kataloglarında vb. yerlerde açıkça gösteriliyor mu?
c)Bu belgelerin üzerindeki “ Firma “ bilgileri ile iş olarak önerilen firmanın firma bilgileri ile aynı mı?
Bu konudaki önemli detay:
Genellikle yerli / yabancı bazı firmalar yasal izinlerini almadan piyasayı önceden yoklamak, makul sayıda bir ekibin oluştuğunu gördükten sonra yasal izinlerini alırlar. Bu ekibi görmediklerinde ise Türkiye de çalışmaktan vazgeçerler. Bu nedenle de yabancı firmalar bir süreliğine başka bir firma üzerinden ithalat yaparlar. Yerli firmalar da farklı bir firma üzerinden fatura keserler. Dolayısı ile burada hangi konuda kiminle muhatap olunacağı konusunda bir ikilem ortaya çıkar ki bu da son derece büyük hak kayıplarına yol açar.
Sorgu:
Yukarıdaki sorulara verilen cevaplar “ Evet “ ise ve ilgili bu belgeleri mutlaka görüldükten ve doğruluğundan emin olunduktan sonra önerilen firma ile ilgilenilebilir. Aksi durumda kesinlikle firmadan ve öneriden uzak durulmalıdır.
Sonuç:
a)Önerilen işe ait firmanın Türkiye de mal ya da hizmetlerini satabilmesi ( ya da aracılık edebilmesi ) için gerekli olan izinleri alınmamışsa, belgeleri yok ise ( müracaat edilmiş olsa dahi ) önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir. Yasal süreci bitirmemiş hiçbir firmaya kesinlikle üye olunmamalı ve yatırım yapılmamalı ve böyle yapılara üye toplama girişiminde bulunmamalıdır.
b)Ancak ve ancak yasal izinleri alınmış, yasal ürünlerin ticaretinin yapılabilineceği asla unutulmamalıdır.
c)Ürünlerin üzerinde mutlaka üretici firma, ithalatçı firma ve tüketici bilgilendirme bilgilerinin varlığına ve Türkçe olmasına dikkat edilmelidir. Bu bilgilerin olmadığı ürünler yasadışıdır. Bunlar yabancı firma ürünleri ise “ yolcu berberinde eşya “ ya da “ kaçak mal “ ticareti söz konusudur.
d)e-para, coin, madencilik vb. işleri yapan firmaların mutlaka bu konu ile ilgili T.C. Maliye Bakanlığı onaylı fatura ( fiş ) kesmeleri gerekmektedir. ( Döviz bürolarında ve fatura tahsilât merkezlerinde vb. olduğu gibi )
e)Her ne şart altında olursa olsun ( mal ya da hizmet veya e-para/coin vb. ) mutlaka aldıkları para karşılığında kesecekleri faturalarda bunu açıkça yazmaları gerekmektedir. Şampuan için para alınıp, tuvalet kâğıdı için J fatura kesilmişse bilin ki işin içinde sahtekarlık var demektir.
*Sözleşme ve kullanılan dil konusu
3-Yabancı kaynaklı firmalarda üyelik sözleşmesi net ve açık bir Türkçe mi?
a)Önerilen işe ait firmada ticaret yapmak ve kazanç elde edebilmek için sunduğu sözleşme açık ve net bir Türkçe ile mi yazılmış?
b)Türkiye ‘de faaliyet gösteren firmanın üyelik sözleşmesi T.C. Devletinin yasa ve yönetmeliklerine uygun mu?
c)Yabancı firmalarda yer alacak kişi ve kuruluşların uyuşmazlık durumunda haklarını arayacakları yer T.C. Mahkemeleri mi?
Bu konudaki önemli detay:
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde faaliyet gösteren tüm firmaların gerek satış ve gerekse satış sistemlerinde yer alacaklar arasında yapacakları sözleşmeler açık, seçik ve net bir biçimde ve en önemlisi Türkçe dili ile yazılmış olması yasal bir zorunluluktur. Genellikle bazı yabancı bazı firmalar özellikle resmi web siteleri üzerinden satıcılık anlaşması yapanlar bunu yapmamaktadırlar. Firmaya üye olma aşamasında yasal zorunluluk olarak “ sözleşmeyi okudum “ alanına gidildiğinde üye adayının karşısına yabancı bir dil çıkmaktadır. Burada yabancı dil bilgisi olmayan bir üyenin ciddi hak kayıpları söz konusudur. Üye hakkını arayabilmek için ancak Florida da ya da Columbia da bir mahkemede hakkını arayabilir?
Sorgu:
Yukarıdaki sorulara verilen cevaplar “ Evet “ ise ve ilgili bu belgeleri mutlaka görüldükten ve doğruluğundan emin olunduktan sonra önerilen firma ile ilgilenilebilir. Aksi durumda kesinlikle firmadan ve öneriden uzak durulmalıdır.
Sonuç:
a)Önerilen işe ait firmanın Türkiye de mal ya da hizmetlerini satabilmesi (ya da aracılık edebilmesi), satış sistemine satıcı/aracı üye yapabilmesi için bütün sözleşmelerinin Türkçe olması ve ( üye adayı Türkçe sözleşmeyi görerek onaylamalıdır)Türkçe değilse önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir.
b)Sözleşme kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına, Yönetmeliklerine, İçtihatlarına uygun olmalıdır. Değil ise önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir.
c)Sözleşme kesinlikle üye adayı tarafından dikkatlice okunmalıdır. Okunmadan sözleşme ( ya da çalışma kuralları ) onaylanmamalıdır.
d)Bu sözleşmelerde satıcı üyenin ( tüketicinin değil ) birçok hakkı gizlenmekte, saklanmaktadır. Örneğin 60 günlük cayma hakkı ve buna bağlı olarak yaptığı yatırımını geri alabilme hakkı vb. gibi… Böylesine yasal hakları içermiyorsa önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir.
e)Herhangi bir uyuşmazlık durumunda yetkili mahkeme nerede? Hangi ülkede? Başta olmak üzere tüm yasal haklara kesinlikle dikkat edilmemelidir. Türkiye de hakların aranmayacağı bir iş, bir yatırım önerisi kesinlikle kabul edilmemelidir.
4-Yerli firmalarda üyelik sözleşmesi net ve açık mı ?
a)Önerilen işe ait firmada ticaret yapmak ve kazanç elde edebilmek için sunduğu sözleşme açık ve net bir dil kullanılarak mı yazılmış?
b)Firmanın üyelik sözleşmesi T.C. Devletinin yasa ve (özellikle güncel) yönetmeliklere uygun mu?
c)Tarafların hak ve menfaatlerini karşılıklı olarak mı? Yoksa tek taraflı firma tarafını mı koruyor ve kolluyor?
d)Çalışma kuralları ve Etik yapı içindeki davranışların karşılıkları net olarak belli mi?
e)Etik Kurul var mı? Varsa kimlerden oluşuyor?
Bu konudaki önemli detay:
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde faaliyet gösteren yerli/yabancı tüm firmaların gerek satış ve gerekse satış sistemlerinde yer alacak kişiler arasında yapacakları sözleşmeler açık, seçik ve net bir Türkçe ile yazılmış olması yasal bir zorunluluktur. Kaldı ki sözleşmenin açık seçik ve net biçimde anlaşılır olması, gizli kapaklı anlamlar içermemesi, farklı anlamlara gidecek ifadeler kullanılmaması gerekir.
Sorgu :
Yukarıdaki sorulara verilen cevaplar “ Evet “ ise ve ilgili buna ilişkin belgeleri ve içerik yapısı mutlaka görüldükten ve doğruluğundan emin olunduktan sonra önerilen firma ile ilgilenilebilir. Aksi durumda kesinlikle firmadan ve öneriden uzak durulmalıdır.
Sonuç:
a)Önerilen işe ait firmanın mal ya da hizmetlerini satabilmesi (ya da aracılık edebilmesi),satış sistemine satıcı/aracı üye yapabilmesi için bütün sözleşmelerinin açık, net bir Türkçe ile yazılmış olması gerekmektedir. (üye adayı sözleşmeyi görerek onaylamalıdır).Aksi durumda önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir.
b)Sözleşme ve çalışma kuralları kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına, Yönetmeliklerine, İçtihatlarına uygun olmalıdır. Değil ise önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir.
c)Çalışma kuralları, etik kurallar, kazanç planı vb. tüm işleyişler üzerinde durularak okunmalıdır. Yeterli bilgiye sahip olunmadığı konularda sözleşmenin bir çıktısı alınarak mutlaka firma dışından deneyimli bir kişiye ( hatta kişilere ) danışılmalıdır. İnceleme, değerlendirme fırsatı verilmeyen bir öneriden uzak durulmamalı ve uzak durulmalıdır.
d)Sözleşme üye adayı tarafından dikkatlice okunmalı ve kesinlikle kendisi tarafından onaylanmalıdır.
e) Bu sözleşmelerde satıcı üyenin ( tüketicinin değil ) birçok hakkı gizlenmekte, saklanmaktadır. Örneğin 60 günlük cayma hakkı ve buna bağlı olarak yaptığı yatırımını geri alabilme hakkı vb. gibi… Böylesine yasal hakları içermiyorsa önerilen iş kesinlikle kabul edilmemelidir.
Bu yazıdaki sözün özü :
Yapılacak bir iş konusunda önce yasal süreçler sorgulanmalı ve sözleşme mutlaka okunmalı, anlaşılmayan konular için dışarıdan farklı bir kişi ya da kişiye danışılmalı, karar vermeden önce iyice araştırılmalı, düşünülmelidir.
Aksi bir durumda bir avcının kemerine asılı bir tavşan olmak kaçınılmazdır.
Sağlık ve esenlikle kalın, güvende kalın.
( devam edecek … )
Konu ile ilgili Yasalar:
Sözleşmelerin Türkçe olması konusundaki kanun:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder